dursun dogan - KÖŞE YAZILARLARIMIZ
 
Ana Sayfa
KÖŞE YAZILARLARIMIZ
Ziyaretçi defteri
şiir alemi
satırlar anlatır
uğur arslan-video
mekin köşk güzeli video
video - HAK YOL İSLAM
Galeri
DURSUN DOĞAN
KESİNLİKLE BAKMALISINIZ
forum
KEPEZ GENÇLİK DERNEĞİ
gençliğe hitabe hitabeye cevap
DERNEĞİMİZİN TÜZÜĞÜ
şiir köye dönelim
türkiyem
bize ulaşabilirsiniz
susurluk kazası şoförünün dilinden
kepez lisesi dernek tüzüğü
   
 
yerel ve genel haberler
Kutlu Doğum İnsanlığın Doğumudur.
dursun doğan tarih 14.04.2010, 09:57 (UTC)
 Kutlu Doğum İnsanlığın Doğumudur.

Bir gül geldi cennetten.
Âlemlerin Rabbi rahman olan Allah (c.c.) nurumdan yarattığım dediği yüzü suyu hürmetine kâinatı yarattığı iki cihan serveri efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) miladi 20 Nisan 571, hicri Rebiyülevvel ayının 12. gecesi pazartesi günü fani dünya’ya rahmet olarak geldi.

İçerisinde bulunduğumuz hafta 1989 yılından günümüzü bu günden ebediyete kadar kutlu doğum haftası olarak kutlanılmaktadır. Bu hafta içerisinde Resulullah (sav) i daha yakından tanıma çabasına giriyoruz. Sevgililer sevgilisinin ahlakı ile ahlaklanmaya çalışıyoruz. Duyduklarımız, dinlediklerimiz, okuduklarımız elbette onu anlamaya yetmiyor. Sultanlar sultanı’na(sav) muhtaçlığımız, iştiyakımız, aşkımız her geçen gün daha da artıyor.

Şu içerisinde bulunduğumuz ahir zamanda ne çok muhtacız gül kokulu efendimiz(sav)’e. Bütün gayesi insanlığı cahiliye döneminden kurtarmak, huzur, barış ve muhabbet ortamı oluşturmaktı. O(sav)in gelişiyle insanlık cahiliye dönemden çıktı huzura feraha kavuştu.

Kâinatın efendisi(sav)in gelişiyle artık kimse kız çocuklarını diri diri gömmedi. İki cihan serverinin gelişiyle bütün kan davaları haksız yere ölümler bitti. İnsanlar arasında bir sevgi bir kardeşlik bağı kuruldu. Yaratan ve yaşatan Allah(c.c.)’a kul olmayı nebiullahın gelişiyle başardı insanlar. Terinde teninde gül kokulu efendimiz(sav)’in gelişiyle kâinattaki tüm canlılar tüm mahlûkatlar adeta bayram etti. Bu kutlu doğumu bu mübarek günü tüm fahri kâinat kutladı.

Âlemlerin sevgilisi efendimiz(sav) in meclisi sevgi meclisiydi. Adalet meclisiydi Hz. Ali (ra) “O’nun meclisi, ilim, hayâ, sabır ve emniyet meclisiydi. O mecliste sesler yükselmez, o mecliste hiçbir hürmet ayıplanmaz, yıkılmazdı. Mecliste yapılan hatalar dışarı çıkmaz ve yayılmazdı. Herkese eşit bir şekilde ortada oturur, herkes ancak takva ile birbirinden üstün olurdu. Tevazu ehli idiler. O mecliste yaşlı bir insana hürmet edilir, küçüğe merhamet gösterilir, ihtiyaç sahibi öne alınır, garibin hakkı gözetilirdi. Diyerek meclisini tanımlamıştır.

Resulullah (sav)
Aşkımızın bir gülü;
Çöl sıcaklığında bir Kevser şelalesi;
Rahmet olarak gönderilen bir resul;
Bir sevgi sevgili yürekleri yakan bir sevdadır efendimiz.


Âmine Hâtun Muhammed ânesi
Ol sadeften doğdu ol dürdânesi
Çünki Abdullah’tan oldu hâmile
Vakt erişti hefte-vü eyyâm ile
Hem Muhammed gelmesi oldu yakîn
Çok alâmetler belirdi gelmeden
Ol Rabî’ul-evvel ayın-nicesi
On ikinci gice isneyn gîcesi
Ol gece kim doğdu ol hayr-ul beşer
Ânesi anda neler gördü neler

dursun doğan d.dogan_025@hotmail.com
 

Sağlıklı Nesiller
dursun doğan tarih 24.03.2010, 21:06 (UTC)
  Bir toplumun büyüklüğü, yüceliği o toplumun yetiştirdiği nesillerin sağlıklı olmasıdır. Sağlıklı nesiller yetiştirmek demek sadece topluma ait bireylerin yalnızca vücut sağlığı olarak algılanmamalıdır.

Bizim milletimizin evlatları gelecek nesillerimiz olan çocuklarımızın iyi bir şekilde yetişmesi gerekir. Onları İslam ahlakı ile yetiştirmek gerekir. Böylece sağlıklı nesiller yetişmiş olur.

Her şeyden önce yarınlarımız olan çocuklarımızdan sevgi ve şefkati eksik etmemeliyiz. Bir çocuk için sevgi büyüme çağında gıda gibidir. Eğer bu sevgiyi alamazsa mutluluğu yakalayamaz. Biraz büyüdükten sonra sevgiyi sigara, alkol, uyuşturucuda arayacaktır. Böyle yetişen bir nesilde bir ülkenin yok olması demektir.

Bu hususta en başta anne ve babalara sonrada tüm büyüklerine düşmektedir. Çocukları severek onlara doğru yolu sevgi ile aşılamamız gerekir. Sevmeyi sevmekle gösteririz. Çocuklarımıza her şeyden önce İslam ahlakını sevdirmeliyiz. Allah sevgisini peygamber sevgisini kazandırmalıyız.

Daha sonra onlara vatan sevgisini millet olma bilincini öğretmemiz gerekir. Çocuklara gençlere ecdadını da iyi anlatmak gerekir. Onları Avrupa sempatizanı olarak yetiştirmek doğru değildir. Ecdadının büyüklüğünü görmelidir. Chelere değil cihan sultanı Fatihlere, kanuni sultan Süleymanlara hayran olmalıdırlar.

Çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekir. Onları sevmemiz şefkat ve merhametli davranmamız gerekir. Bizlere bu konuda en büyük örnek yine iki cihan serveri efendimiz Muhammed Mustafa (sav) dir.

Resulallah (sav) bir gün torunu Hz. Hasanı öper. Yanında bulunan sahabelerden biri derki “10 çocuğum var bu güne kadar hiçbirini öpmedim ya resulallah” bunun üzerine efendimiz iki cihan serveri (sav) “ merhamet etmeyene merhamet edilmez. İnsanlara merhamet etmeyene Allah (cc) da merhamet etmez” buyurur.

Resulü Ekrem (sav) inde buyurduğu gibi çocukları sevmek, merhamet etmek, şefkatli davranmak gerekir. Böylelikle onları topluma hayırlı bireyler olarak yetiştirmiş oluruz. Ve gelecek nesiller daha sağlıklı daha onurlu daha yüce olarak yetişir.


SAYGILARIMLA
DURSUN DOĞAN

d.dogan_025@hotmail.com



 

rüşvet mülkün temeli midir?
dursun doğan tarih 13.06.2009, 10:06 (UTC)
 “Rüşvet mülkün temelidir”.

Yazımın başlığında bahsettiğim cümle aslında öyle değil ama Avrupa komisyonu ile başbakanlığın ortak hazırladığı bir raporda Türkiye’de rüşvetin ne kadar da yaygın olduğunu ortaya koyuyor başlıkta taraf gazetesinin 22mayıs Cuma günü yayımlanan gazetesinin manşetidir.

Türkiye’de yolsuzluğun önlenmesi için yapılan proje kapsamında 43il,ilçe ve beldelerde rüşvet’in yaygın bir şekilde el değiştirdiği gözlenmektedir. Yapılan araştırmaya göre rüşvet en çok tapu,trafik ve yerel yönetimlerde rant beklentisi ile rüşvet alınıyor.

Oysa rüşvet alanında vereninde aracılık edeninde nasıl bir günaha girdiğini bilmek lazımdır efendimiz(sav) hadis-i şeriflerinde buyuruyorlar ki “Rüşvet alana, verene ve bunlar arasında rüşvete vasıta olana da Allah lanet etsin.)” “Rüşvet alan da, veren de Cehennemdedir” efendimiz(sav)in bu uyarılarına rağmen bu günaha girenlerin vay haline

aslında bu konuyu yazmamın nedenlerinden biride Antalya’dır. Malum son günlerde bir rüşvet rüzgarı esiyor. Antalya büyükşehir belediye başkanı M. Akaydın’ın izni ile göreve getirilen Ekdağ a.ş nin başkanı ile CHP kepez belediyesi meclis üyesi Serdar TANRIKULU nun ve bazı CHP partililerinin Düden parkı civarındaki işletmelerden rüşvet istediğine yönelik kayıtlar söylemler.

Burada büyük küçük birçok esnaf rızıklanıyor. Şimdi başta CHP yönetimi olmak üzere Antalyanın diğer parti yöneticileri elele verip bu rüşvet olayını aydınlatmalıdır. Bırakın rüşvet almayı böylesi çirkin bir işe teşebbüs bile cezalandırılmalıdır.

Ayrıca kepez belediye başkanı Hakan TÜTÜNCÜ’de çalışma arkadaşı olan Serdar TANRIKULU nun ya temize çıkmasına yada cezalandırılmasına yardımcı olmalıdır.

Unutmayınız ki oturduğunuz koltukları size bizler emanet ettik emanetimize sahip çıkamazsanız biz geri almayı biliriz.

Özellikle Prof. Dr. Mustafa AKAYDIN yeterince ismini karaladı yok kadrolaşma yok zam yok şikayetçi olma bırakıp gitmek istemeler.

Hocam şöyle bir sirkil ve kendine gel. Bak omuzlarında ki yük büyük sorumluluk ister.Yarın huzur-u ilahide hesap vardır. Hakkıyla yap görevini. Hani biz bu olanları yönetimin acemiliği diyoruz ama sakın beş yılın başlangıcı olmasın.

Şu notuda dile getirmek istiyorum rüşvet sadece bu kadarla ibaret değildir. Ey Türk milleti senin ecdadın devletin memuru ayağıma kadar gelmesin milletin hakkı geçmesin diye vergisini devlet dairesine götüren bir ecdad idi. Onların izinden devam et. Devlet memuruna bir bardak çaydan başka hediye olmaz. Ne trafikte ne belediyede nede nerede olursa olsun rüşvet vermeyin. Hak neyse haktan şaşmayalım. Muhakkak ki ALLAH dürüst olanlarla samimi olanlarladır.

d.dogan_025@hotmail.com Dursun DOĞAN

 

ekmek ve sen
dursun doğan tarih 04.06.2009, 11:02 (UTC)
 Bu yazıma bir hikaye ile başlamak istiyorum.

“bir gün evin televizyonu bozulur ve ev sahipleri tamirci çağırırlar.tamirci televizyonun içini
açar ve bir sürü ekmek kırıntıları bulur . ekmekleri oraya evin dört yaşındaki kızının attığı anlaşılır annesi babası kızım neden attın bu ekmekleri diye sorunca dört yaşındaki çocuk şu cevabı verir babacım televizyonda Afrikalı çocukları gösteriyordu onların aç olduğunu ekmeğe muhtaç olduğunu söylüyordu bende onlara ekmek verdim diyerek bir cevap verir.

evet şimdi biraz durup düşünme zamanı değil midir? Afrika’da insanlar açlıktan ölüyor Avrupa’da doktor doktor diyet aranıyor. bunun Avrupa’da yapılması normal ama ya Türkiye de yapılmasına ne dersiniz. Bir yandan insanlar açlıktan ölürken bizler ekmeğimizi çöpe atıyoruz yemeği bıraktık bardak ile tabağın renk uyumuna bakıyoruz. Oysa alemlerin sultanı ne buyuruyor “komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” diyor efendimiz kaç kişi komşusunu düşünüyor acaba.

Bırakın Afrika’yı Türkiye de bile ne insanlar var bir lokma ekmeğe muhtaç olan .Ekmek yaratıcının bize bahşettiği en büyük nimet oysa nasıl kıyılırda çöpe atılır o ekmek . sadece ekmek mi duyarsızlığımız yok hayır dolabımızda 25 çeşit gömlekten sadece üç dört tanesi hoşumuza gidiyor diye giyeriz. Oysa arka mahalledeki doğru düzgün bir gömleği bile olmayan komşumuzu sevmeyiz. Bu ne biçim insan ne kadar cimri demekten de alıkoyamayız kendimizi .

şimdi durup bir daha düşünme zamanı gelmiştir aslında. Avrupa’ya benzemek yerine Afrika’ya acımak daha doğru olandır.bu dünyada mazlumun yanında olalım ki ahirette de efendimiz(sav)in yanında olalım onun sancağı altında toplanalım. Elimizden hiç bir şey gelmiyorsa da gerek gazze olsun gerek neresi olursa olsun bütün Müslüman kardeşlerimize dua edelim en azından
 

MAYIS AYI BİTTİ AMA
dursun doğan tarih 28.05.2009, 13:25 (UTC)
 MAYIS AYI BİTTİ AMA

Bu yazımda mayıs ayından bahsedelim biraz dedim. Mayıs ayının hemen her gününde ayrı bir önem var .

1 mayıs işçi bayramı 1889 yılından bu yana dünyada işçilerin emekçilerin bayramı olarak kutlanmaktadır. Maalesef bizim ülkemizde davul, zurna ,halay, horon havasından çok eylemler ve hükümet karşıtı isyanlar şeklinde kutlanmaktadır. Umudumuz ulusumuzun gelecek bayramları bayram havasında halaylarla, horonlarla, davul, zurna ile kutlamasıdır.

Hemen ardından 3 mayıs dünya Türklük günü gerçekten bu gün çok önemli bir gündür. Hangi millet var ki Dünya’nın her yerinde bayrağıyla, halkıyla, yürüyüşlerle, şarkılarla, türkülerle, dualarla yürümesi coşkuyla kutlaması olsun. Bugün doğudan, batıya, kuzeyden, güneye her yerde kutlanmıştır. Rabbim bu millete daha çok 3 mayıslar nasip eder inşallah.

6 mayıs 1972 de deniz gezmiş Hüseyin inan ve Yusuf aslan idam edildiği tarih olarak kayıtlara geçmiştir.

8 mayıs iyilik harekatının zor zamanların dostu Kızılay’ımızın haftası Türk Kızılay günü olarak kutlandı. Kızılay en kötü zamanlarımızın dostu oldu olmayada devam etmektedir.

Mayıs ayının ikinci Pazar günü 10 mayısta ayaklarının altında cennet olan annelerimizin günü olarak kutlandı. Bu yıl ailesi ile arası biraz sıkıntılı olan bir arkadaşım anneler günü dolayısı ile annesinin elini öptü ve gönlünü aldı eminim daha niceleri annesinin kıymetini anlamıştır bu gün.

Ve tarihe kara gün diye geçen 27 mayısta 9. başbakan Adnan MENDERES hükümetine darbe ihtilal yapılarak asker yönetime el koydu. Rabbim bir daha bu millete böylesi günler göstermez inşallah

29 mayıs 1453 günü ecdad Osmanlı bir çağ kapatıp yeni bir çağ açtı ve istanbul’ fatih sultan mehmed han hazretleri Osmanlı türk topraklarına kattı


İşte böylesi bir ay mayıs ayı

saygı sevgi ve selamlarımla

d.dogan_025@hotmail.com
 

satarım haa
dursun doğan tarih 20.05.2009, 19:16 (UTC)
 hepimizin bildiği türk sinemalarının kemal sunla ve şener şen sahneleri vardır.

bunlardan birinde"kibar feyzo" filmi hatırlarsınız şener şen kemal sunla a kızıp her defasında satarım bu köyü haaa diyerek cahil köylüyü tehdit eder diyeceksiniz ki şimdi bunun ne alakası var hemen şöyle bir açıklama getireyim

bu günlerde sayın akaydın ın atatürk kültür merkezinde esnafla bir toplantı yapıyor ve halkı halkla esnafı esnafla yöneteceğiz diyor ardından esnaf bu tavra karşılık mustafa akaydın a sorunlarını söylüyor sorularını soruyor hoca artık dayanamayıp “Beni sıkıştırmayın. Giderim diyor. hayrola nereye eski mesleğime doktorluğa madem eski mesleğini çok seviyordun sayın hoca neden bırakıp geldin

aynı maho ağanın satarım demesi gibi hocada satmıyor gidiyor
bu kadar meraklıysanız gitmeye size şimdiden güle güle hocam yolunuz açık olsun allah selametlik versin

bu arada 19 mayısta telefonuma bir mesaj geldi ATATÜRK'ÜMÜZÜN GENÇLERİMİZE ARMAĞAN ETTİĞİ 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN PROF.DR.M.AKAYDIN ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
MUSTAFA AKAYDIN ın mesajı dikkat ediniz ki hoca gitme işini kafasına koymuş halen daha PROF.DR kimliği ile kendini tanıtmaya devam ediyor

GİDERSE HOCA GİDER SAYGI VE SELAMLARIMLA
 

<-Geri

 1  2 Devam -> 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol